Hallac-ı Mansur

Enel-Hak”ın Sırrı ve İlahi Aşkın Çığlığı

Hallac-ı Mansur, tasavvufun en cesur ve en sembolik şahsiyetlerinden biridir. Onun öğretileri, Allah aşkının insanı nasıl kendinden geçirdiğini, benliği nasıl erittiğini ve aynı zamanda hakikati dile getirmenin bedelini gözler önüne serer.


Hayatı

  • Doğumu: 858, İran’ın Tur kasabası. Asıl adı Hüseyin bin Mansur el-Hallac.
  • Gençliği: Küçük yaşta Kur’an’ı ezberlemiş ve Cüneyd-i Bağdadî gibi büyük sufilerle temas kurmuştur.
  • Seyahatleri: Mekke’ye birçok kez giderek, orada yıllarca inzivaya çekilmiştir. Ayrıca İran, Horasan, Türkistan ve Hindistan’a seyahat ederek fikirlerini yaymıştır.
  • Vefatı: 922 yılında Bağdat’ta “zındıklık” ve “dini halkı saptırmak” suçlamalarıyla idam edilmiştir.

Öğretileri

1. Enel-Hak – Ben Hakk’ım

Hallac’ın en meşhur sözü “Enel-Hak” (Ben Hakk’ım), onun ilahi aşk ve vecd halinin bir tezahürüdür. Bu söz, benliğin yok oluşu ve Allah’ın kulda tecellisi anlamında tasavvufi bir hakikati ifade eder. Ancak zahiren şirk gibi göründüğü için büyük tepkilere neden olmuştur.

2. İlahi Aşk ve Fedakârlık

Hallac’a göre hakiki aşk, kişinin kendini tamamen Allah’a adaması ve benliğini terk etmesidir. O, Allah aşkı uğruna kendi hayatını bile feda etmeye hazırdı.

3. İnsan-ı Kâmil Anlayışı

Hallac, insanın Allah’ın sıfatlarının aynası olduğunu savunmuştur. Ona göre insan, nefsinden arındıkça ilahi hakikate yaklaşır ve “Hak ile Hak olur.”


Sözlerinden Örnekler

  • “Enel-Hak.”
  • “Ben sevgilimde yok oldum, sevgilim bende göründü.”
  • “Aşk öyle bir denizdir ki, içine düşen boğulur, ama boğulan dirilir.”

Tasavvuf Tarihindeki Yeri

  • Hallac, tasavvufun en çok eleştirilen ama aynı zamanda en çok etkileyen figürlerinden biridir.
  • Onun “Enel-Hak” sözü, tasavvuf tarihinde “vahdet-i vücud” anlayışına giden yolu açmıştır.
  • Fikirleri yüzünden resmi din otoriteleri tarafından dışlanmış, ancak sufiler arasında derin bir sevgiyle anılmıştır.

Mirası

  • İdamı, tasavvuf tarihinde bir dönüm noktasıdır ve bu nedenle hakikati dile getirmenin bedeli olarak görülmüştür.
  • Mevlânâ’dan Yunus Emre’ye kadar birçok sufi şair, onun öğretilerinden esinlenmiştir.
  • “İlahi aşk uğruna fedakârlık” anlayışının sembolü haline gelmiştir.

Kaynaklar:

  • Louis Massignon, Hallac-ı Mansur: İslam’ın Mistisizm Şehidi
  • Annemarie Schimmel, Tanrı’nın Yeryüzündeki İşaretleri
  • Süleyman Uludağ, Tasavvuf Terimleri Sözlüğü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir