Kalbin Sonsuz Hatırlayışı
Tasavvuf yolunun en temel pratiklerinden biri zikirdir. Zikir kelimesi Arapça kökenli olup “hatırlamak, anmak, sürekli bilinçte tutmak” anlamına gelir. Kur’an’da da sıkça geçen bu kavram, sadece dil ile Allah’ın isimlerini tekrarlamak değil; aynı zamanda kalbin O’nu her an hatırlaması, yani varlığın bilincini Hak ile doldurmasıdır.
Modern psikolojide ve bilinç araştırmalarında zikir, farkındalık (mindfulness), meditasyon ve bilinç halleriyle karşılaştırılabilecek yönlere sahiptir. İnsan zihni dağınıktır dikkati sürekli dağılır, zikir ise dikkati tek bir merkeze toplar, Allah’ın Zatı ve isimleri.
Tasavvufta Zikir Anlayışı
Zikir, sufiler için bir “ruh terbiyesi” yöntemidir ve çeşitleri vardır.
- Dil ile zikir (lisânî zikir): Allah’ın isimlerini sesli veya sessiz tekrar etmek.
- Kalp ile zikir (kalbî zikir): Kalpte sürekli Allah’ı hatırda tutmak.
- Hâl ile zikir: Kişinin tüm yaşamını Allah’ın bilinciyle sürdürmesi.
- Toplu zikir (zikr-i cemî): Tarikatlarda topluca yapılan, bazen semâ veya devran ile eşlik edilen zikirler.
Sufiler zikri, kalbi paslardan arındıran bir cilâ olarak görmüşlerdir. Nitekim Peygamberimiz (sav) de bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur.
“Kalpler de paslanır. Onların cilası Allah’ı zikretmektir.” (Beyhakî)
Zikir ve Bilinç Halleri
Zikirle birlikte insan bilincinde değişimler yaşanır. Bu hallere sufiler “ahvâl” veya “makam” derler.
- Dikkat Toplanması (Huşû): Zihin dağınıklığından kurtulur, kalp odaklanır.
- İçsel Huzur (Sekîne): Zikirle kalpte derin bir sükûnet doğar.
- Vecd (Cezbe): İlahi isimlerin tekrarıyla ruh coşar, bazen gözyaşı, bazen sema hareketi ortaya çıkar.
- Fenâ: Benliğin erimesi, “ben”in unutulması, sadece Hak bilincinin kalması.
- Bekâ: Fenâdan sonra yeniden dünyaya dönmek, fakat her şeyi Hak ile görmek.
Zikir ve Modern Bilim
Son yıllarda yapılan bilimsel çalışmalar zikrin insan psikolojisi ve sinir sistemi üzerindeki etkilerini ortaya koymaktadır.
- Beyin dalgaları: Zikir ve meditasyon sırasında alfa ve teta dalgaları artar, bu da derin rahatlama ve bilinç açıklığı sağlar.
- Kalp ritmi: Zikir sırasında nefesin düzenlenmesi kalp atışlarını yavaşlatır, stresi azaltır.
- Psikolojik etki: Düzenli zikir uygulayan kişilerde kaygı, öfke ve depresyonun azaldığı gözlemlenmiştir.
- Farkındalık: Modern terapilerde kullanılan mindfulness pratikleriyle zikrin işlevi büyük oranda örtüşmektedir.
Zikirde İsimlerin Anlamı
Sufiler, Allah’ın Esmaü’l-Hüsnâsını zikretmenin farklı ruhsal tesirleri olduğuna inanırlar. Örneğin:
- “Ya Rahman, Ya Rahim” – Kalpte merhamet ve şefkat uyandırır.
- “Ya Hakîm” – Hikmeti hatırlatır.
- “Ya Selâm” – İçsel barış getirir.
- “La ilahe illallah” – Tevhid bilincini kalpte kökleştirir.
Zikir, tasavvufun merkezinde insanın Hak ile bağını canlı tutan bir bilinç pratiğidir. Modern psikoloji dikkati odaklamayı öğretirken, zikir dikkati aşk ile sonsuz varlığa bağlar. Bu yönüyle zikir, sadece bir ibadet değil, aynı zamanda insanın bilinç kapılarını açan bir ruhani deneyimdir.
Kaynaklar:
- İmam Gazâlî, İhyâ-u Ulûmiddîn
- İbn Atâullah İskenderî, Hikem-i Atâiyye
- William Chittick, Sufi Path of Knowledge
- Annemarie Schimmel, İslam’ın Mistik Boyutları
- Andrew Newberg, Why God Won’t Go Away


Bir yanıt yazın