Ayrılıktan Birliğe Uyanış
“Her şey O’ndan gelir, O’na döner. Ayrı görünen her şey, birliğin farklı yankılarıdır.” İnsanoğlu var olduğundan beri ayrılığın acısını, birliğin özlemini taşır.
Tevhid, yalnızca “Tanrı birdir” inancı değil, aynı zamanda varlığın, bilincin ve hakikatin bir bütün olduğunu fark etmektir. Bu farkındalık, insanın benliğini aşarak evrendeki her varlıkla birlik duygusuna uyanması anlamına gelir.
Tevhid Nedir? Sözden Öze
Arapça “vahhada” kökünden gelen tevhid, “birlemek, bir saymak” demektir. İslam’ın merkezinde yer alan bu kavram, sadece ilahî birliği değil, aynı zamanda ontolojik bütünlüğü ifade eder. Kur’an’da şöyle buyrulur: “O Allah’tır, birdir.” (İhlâs, 1)
Ancak tasavvufi yorumda bu ayet, yalnızca Allah’ın sayısal birliği değil, varlık düzleminde ayrılığın bir vehim olduğunu da bildirir. Yani evrende “çokluk” sadece algısal bir tezahürdür. Gerçekte olan yalnızca Bir’in sonsuz yansımasıdır.
Tasavvufta Tevhid Bilinci
Tasavvuf, tevhidi bir inançtan öte, bir idrak hâli olarak görür. İbnü’l Arabî’ye göre “Varlık birdir, çokluk O’nun aynada yansımasıdır.” Bu görüş, “Vahdet-i Vücûd” (varlığın birliği) öğretisinin temelidir.
Mevlânâ bu hâli şöyle anlatır: “Ayrılık perdesini kaldır, yüzlerce ‘ben’de bir tek ‘Ben’i gör.”
Tevhid bilinci kazanıldığında, “ben” ve “sen”, “biz” ve “onlar” ayrımı ortadan kalkar. Kişi artık varlığı bir bütün olarak algılar, sevgiyi, merhameti ve adaleti bu bilinçle yaşar. Bu, insanın ilahi özünü fark etmesi anlamına gelir.
Ayrılık Vehmi: Neden Unuttuk?
Modern insan, bilgi çağında yaşasa da birlik bilincinden uzaklaşmıştır. Zihin, sürekli olarak ayrımlar üretir: ben-öteki, doğru-yanlış, iyi-kötü.. Bu ikilikler içinde insan Hakikat’in birliğini göremez hale gelir.
Tasavvufta buna “nefsin perdesi” denir. Çünkü nefis, insanı ayrı, bağımsız, izole bir varlık gibi hissettirir. Bu yüzden tevhid yolculuğu, dışarıya değil, içeriye doğru bir seyirdir.
Birlik Bilincine Giden Yol
Tevhid bilincine ulaşmak bir inanç değil, aynı zamanda bir farkındalık dönüşümüdür. Bu dönüşüm üç aşamada gerçekleşir:
- İlimle Tevhid (Bilmek):
Her şeyin Allah’tan geldiğini idrak etmek.
(Kur’an bilgisi, felsefe, tasavvuf okumaları.) - Hal ile Tevhid (Yaşamak):
Ayrılığı değil birliği deneyimlemek, benliğin sınırlarını aşmak.
(Zikir, tefekkür, ibadet, hizmet.) - Hak ile Tevhid (Olmak):
Artık “ben” kalmaz, her şeyde O’nun varlığı görülür.
Bu mertebe “fenâ fillah” (Allah’ta yok olma) hâlidir.
Birliğin Psikolojisi: Tevhid Bilinci ve Ruhsal Denge
Tevhid bilinci, yalnızca dini bir kavram değil, aynı zamanda psikolojik bir bütünlük hâlidir. Modern psikolojide buna “entegrasyon bilinci” veya “transpersonel farkındalık” denir. İnsan kendi parçalanmış yönlerini (ego, gölge, arzular) tanıdıkça, içsel birlik kurar.
Bu, Jung’un “bireyleşme süreci” ile benzerlik taşır: Benliğin merkezinde bütün yönler uzlaşır ve kişi ruhsal bir dengeye ulaşır. Tasavvufta buna “kalbin saflaşması” denir.
Bu konu hakkında daha detaylı bilgi için “Transpersonel Psikoloji ve Spiritüel Psikoloji” başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.
Birlik ve Kozmos: Bilimle Tevhid Arasında
Modern bilim de evrenin birbiriyle bağlantılı olduğunu ortaya koyuyor. Kuantum fiziği, her parçacığın diğeriyle dolanık olduğunu gösterir. Yani evrende gerçek anlamda “ayrı” bir şey yoktur, sadece birlik içinde farklılaşma vardır.
Bu, kadim tasavvuf öğretisiyle şaşırtıcı derecede örtüşür: “Her zerrede O’nun yüzü vardır.” (Bakara, 115)
Birliğe Uyanış: Günümüz İçin Ne İfade Ediyor?
Tevhid bilinci sadece mistik bir ideal değil, aynı zamanda insanlığın geleceği için bir zorunluluktur. Ayrılığın getirdiği çatışmalar, doğanın tahribi, bireysel yalnızlık, hepsi birliğin unutuluşunun sonucudur.
İnsan yeniden birliğe döndüğünde, hem kendiyle hem evrenle barış içinde yaşamayı öğrenir. “Bir olanı bilen, çoklukta kaybolmaz.”
Kaynaklar:
- İbnü’l Arabî, Füsûsü’l-Hikem.
- Mevlânâ Celâleddîn Rûmî, Mesnevî.
- Abdülkadir Geylânî, Fütûhü’l-Gayb.
- Ken Wilber, The Spectrum of Consciousness.
- Seyyid Hüseyin Nasr, İslam Kozmoloji Öğretisi.
- Carlo Rovelli, The Order of Time (bilimsel paralellik açısından).








Bir yanıt yazın